Bebekler Duygusal Nedenlerle Ağlar mı?

Bebekler Duygusal Nedenlerle Ağlar mı?

Bebekler Duygusal Nedenlerle Ağlar mı?

Tülay Özer

Tülay Özer

Ağlama, yeni anne babalar için en zorlayıcı bebek davranışıdır. Anne babalar bebekleri ağladığında genellikle fazlasıyla endişelenip büyük bir panik yaşarlar. Bu paniğin ilk nedeni anne babaların, bebeğin ne istediğini anlayıp sorunu çözebilecekleri konusunda kendilerine yeterince güvenmemeleri, diğer nedeni ise bebeğin ağlamasından “kızdı, üzüldü, korktu” gibi duygusal anlamlar çıkarmalarıdır.

Oysaki bebekler neredeyse 6 aylık olana kadar genel bir memnuniyet ve genel bir sıkıntı hali dışında bir duygu yaşamazlar. Yani bebekler derin duygusal nedenlerden ötürü ağlamazlar. Bebekler açlık, altının ıslanması, yorgunluk, sindirim sistemindeki sorunlar gibi fiziksel nedenlerle ya da sizi yanında istediği veya görsel, işitsel, dokunsal uyaran aradığı için ağlar. Erken dönemdeki bu ağlamaların hiç birinde “kızmak, korkmak, üzülmek, acı çekmek” gibi duygusal anlamlar yoktur. Ağlama bir bebeğin ebeveynle iletişim kurma biçimidir. Henüz konuşarak kendini anlatma becerisine sahip olmadığı için istek ve ihtiyaçlarını size ağlayarak anlatmaktadır.

Anne Babalar Bebekleri Ağladığında Ne Hisseder?

Gözümüzün önünde birinin duygusal sebeplerle ağladığını görmek, o kişi bir yetişkin bile olsa çok zorlu bir deneyimdir. Çoğumuz böyle bir durum karşısında kendimizi üzgün, bir şeyler yapmak zorunda ama yapamadığı için yetersiz, çaresiz ve kötü hisseder. Hele bir de ağlayan kendi bebeğimiz ise durum iyice zorlaşır. İşte bu noktada anne babaların bir bebeğin ağlaması ile daha büyük birinin ağlaması arasındaki farkı anlaması çok önemlidir.

Bir yetişkin ağladığında bunun sebebi suçlu, utanmış ya da üzgün hissetmesi olabilir. Burada gözyaşlarının altındaki neden kişinin kendi durumunu ve hareketlerini değerlendirebilmesidir. Oysa ki bebeklerde bu türden bir değerlendirme yapmayı sağlayacak, beynin sofistike mekanizmaları henüz gelişmemiştir.  O yüzden bebeğinizin ağlıyor olmasını onun üzgün, kızgın, ya da korkmuş hissetmesine bağlamak mümkün değildir. Bebekler istek ve ihtiyaçlarını anlatmak için ağlamaya mecburdur. Açlık, tuvaletini yapma ya da sosyalleşme ihtiyacı gibi çok temel, basit şeyleri bile anlatmak için ağlamaları gerekir. İlk 6 ay içindeki bir bebeğin ağlamaları, daha büyük bir çocuğun ya da bir yetişkinin ağlamasında olabileceği gibi “korkmak, üzülmek, kızmak” anlamına kesinlikle gelmez.

Bir Bebeğin Ağlaması Karşısındaki Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalıdır?

Bebeklerin ağlamasına duygusal atıflarda bulunma eğilimimiz bebeğimizin ağlamasına doğru şekilde cevap verme becerimizi büyük oranda düşürmektedir. Bebeğin ağlamasını duyduğumuzda sorunun ne olduğuna odaklanmak yerine “zavallıcık ne kadar acı çekiyor, çok üzüldü, ya da korktu” diye anlamlar çıkartmaya başladığımızda ağlama nedenini bulamıyor ve gerekli sakinleştirici adımları atamıyoruz. Bebek ağladığında anne babaların hissettiği gerginlik ve çaresizlik hissi çoğu zaman bebeğin daha fazla ağlamasına ya da ağlamasının daha uzun sürmesine neden olur. Bebekler anne babaların davranış tonuna çok duyarlıdırlar. Mesela, anne kendini stresli hissettiği zamanlarda bebeğini kucağına alıp emzirmeye ya da uyutmaya çalıştığında bebeğinden negatif bir tepki alma ihtimali çok yüksektir. Anne gerginken bebeğin iyi bir şekilde emip huzurlu bir şekilde uykuya dalması pek mümkün olmaz. O nedenle bebeğimizle ilgilenirken stres düzeyimizi düşürmeyi bilmeliyiz. Bunun ilk adımı da bizi gereğinden fazla endişeye sokan bebeğimizin ağlamasına duygusal anlamlar yükleme eğiliminden kurtulmaktır. Ağlamanın altında yatan nedeni bulma konusunda kendimize olan güvenimizi korursak kendi sakinliğimizi koruyabiliriz. Daima hatırlamalıyız ki ağlayan bebeğe müdahale eden kişinin sakin olabilmesi bebeği sakinleştirmede en önemli unsurdur. Anne babalar kişisel özellikleri ve bebek bakımı ile bilgi düzeyleri ne olursa olsun bebeklerinin istek ve ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayabilecek kişinin kendileri olduğunu daima hatırlamalıdır. Bebeğiniz ağladığında sakin bir şekilde onu rahatlatacak adımları uyguluyorsanız, susup susmamasının aslında önemi yoktur. Önemli olan sizin özgüveninizi, sakinliğinizi koruyarak güven hissinin bebeğinize de geçmesini sağlamanız ve bebeğinizin yanında olmanızdır.

 


Sinem Olcay Kademoğlu
Gelişim Uzmanı, Psikolog [Yazar]