Öfke ve Öfke Kontrolü Becerilerinin Geliştirilmesi

Öfke ve Öfke Kontrolü Becerilerinin Geliştirilmesi

Öfke ve Öfke Kontrolü Becerilerinin Geliştirilmesi

Tülay Özer

Tülay Özer

“9 yaşında bir ablası ve 11 yaşında bir ağabeyi olan Mete, ailenin en küçük üyesi olmasına rağmen hem annesine ve babasına hem de kardeşlerine kök söktürüyordu. İstediği herhangi bir şey yerine getirilmediğinde ağlama krizlerine giriyor, herkese vuruyordu. Hatta bir keresinde ablasının başından yaralanmasına sebep olmuştu.

Okulda da durum pek parlak değildi. Hemen her gün öğretmeninden şikayet geliyordu. Aslında sakinleştiği zamanlarda yaptığının yanlış olduğunu kabul ediyor ve bir daha yapmayacağına dair söz veriyordu. Ama o an geldiğinde gözü hiçbir şey görmüyor eline ne gelirse alıp karşısındakine fırlatıyordu.

Annesinin kardeşlerine “Aman yavrum inatlaşmayın şununla ne istiyorsa yapın da sussun, delirmesin yine yeter” şeklindeki tutumu Mete’ye daha çok cesaret veriyordu. Babası ise zaman zaman çaresiz kaldığını söyleyerek şiddete baş vuruyordu. Fakat, bir gün okul müdürü evi arayıp da çocuğunuzu okulumuzdan almanız gerekiyor demesi ile birlikte, Mete’nin anne ve babası bir uzmana başvurmaya karar verdiler.”

Öfke tüm insanların farklı doz ve sıklıkta hissettiği, uygun ifade edildiği takdirde son derece sağlıklı bir duygudur. Fakat, kontrolden çıkıp hem kişinin kendisine hem de çevredeki kişilere zarar veren, yıkıcı bir hale geldiğinde gerek sosyal gerek akademik yaşamda sorunlara neden olmaktadır. Öfkenin nedenleri araştırıldığında engellenme, haksızlığa uğrama, fiziksel incinme ve yaralanmalar, tacize uğrama, hayal kırıklığı, saldırıya uğrama, tehditler gibi faktörlerin ön planda olduğu görülmektedir.

Zaman zaman çocuklar, dünyayı onların bütün isteklerinin anında yerine getirilmesi gereken bir yer olarak görebilirler. Bu durum sınırların yeterince belirli olmadığı, aile içi rollerin karıştığı ortamlarda daha sık ortaya çıkabilir. İstekleri yerine getirilmediğinde çığlık çığlığa bağırabilir, teselli edilemez şekilde ağlayabilir, kendilerini yerlere atabilirler. Bazıları karşısındaki kişilere zarar verecek davranışlar içine girebilirler.

Öfkeyi doğru şekilde ifade edebilme becerisine “öfke kontrolü” denir. Öfke kontrolünü saldırgan davranışlar sergilemeden, sözlü veya fiziksel şiddet kullanmadan, çocuğun kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisi olarak tanımlayabiliriz.

Öfke Krizi Yaşayan Çocuğun Ebeveynlerinin Tutumları Nasıl Olmalı?

Çocuk, öfkeli davranışlar sergilemediği zamanlarda ona ilgi göstermek ve övmek.

Çocuk, öfke nöbeti geçirmeye başladığında ona özel ilgi göstermemek. Öncesinde ne iş ile meşgul isek o işe devam etmek.

Çocuğa net bir şekilde öfkeli davranışlarına son vermesi söylemek. Öfkeli hali daha da kötüye gitmeden dikkatini dağıtmaya veya başka bir alana yönlendirmeye çalışmak.

Öfke nöbeti geçirdiği sırada çocuğun kendisine veya başkalarına zarar veremeyeceği güvenli bir ortamda tutulmasını sağlamak.

Çocuğa öfkelenmenin doğal bir duygu olduğunu ve buna hakkı olduğunu söylemek. Fakat, bu yüzden konu ile ilgili fikrin değişmeyeceğini ve öfke nöbeti sona erdiğinde onun yanında olunacağını söylemek. Ve tabi ki bu konuda sonuna kadar kararlı durmak.

Unutmayın, çocuğun öfkesine boyun eğildiği ve istediği yerine getirildiği takdirde bu davranışların hem sıklığı hem de şiddeti artarak devam edecektir.

 


Açelya Şahin Fırat
M.A. Uzman Klinik Psikolog [Yazar]