Kardeşler Arasındaki kıskançlık

Kardeşler Arasındaki kıskançlık

  Kardeşler Arasındaki kıskançlık

Tülay Özer

Kardeşler arasında kıskançlık duygusu ilk insanoğlundan bu yana gelmektedir.

Öyle ki kuranı Kerim kitabımızda yer alan iki Suredeki konular kardeş kıskançlığına örnektir.

Bu surelerdeki iki konu ise Hz. Adem'in çocukları arasındaki hikayeden hem de Yusuf suresinde ki geçen olaylardan biri de kardeş kıskançlığı meselesini yansıtmasın dan dolayı anlayacağımız üzere kardeş kıskançlığı fıtri bir duygudur.

Aslında kardeşler arasında yaşanan anne kıskançlığı, galibiyet kıskançlığı vb. gibi kıskançlıklar yaşanması normal olarak karşılanmalıdır. Ama kardeşler arasındaki bu kıskançlığı normal karşılamamızdaki kriterler ise kardeşlerin bir biriyle kavga etmemesi, bir birine zarar vermemesi, birbiriyle uzaklaşacak ve kin güdecek kadar kıskançlıkların yaşanmadığı kıskançlık durumlarını biz normal olarak karşılamalıyız.

Aslında kardeşler arasındaki kıskançlık problemini kendi aralarında çözmelerini sağlamamız gerekir.

Kardeşler arasındaki kıskançlık sürecini sürdürürken yaptığımız hatalar nelerdir?

Kardeşler arasında var olan kıskançlık durumunu biz ebeveynler olarak bir iş yaptırmak için koz olarak kullanabiliyoruz. Mesela kardeşler arasında en fazla karşılaştırma yaptığımız meselelerden biride abin ya da ablan sözümüzü dinliyor hep yardım ediyor sen yapmıyorsun onun için ben onları daha çok seviyorum gibi cümleleri fazla kullanıyoruz. Bu cümlelerle kardeşler arasındaki kıyas ve rekabet duygusuna neden oluyoruz. Bu durumda çocukların birbirlerine olan sevgi ve saygı derecesinin gün geçtikçe iyice azalmasına sebep olabilir.

Bize düşen, birden fazla çocuğa sahip olan ebeveynlere düşen sorumluluk kardeşlerin bir birine rekabet ettirmemiz değil birbirine ortak ve birlik için de olmalarını sağlamaktır.

Biz ebeveynler olarak kardeşler arasındaki sevgi derecemizin, güven duygumuzun her iki kardeşe de aynı derecede olduğunu göstererek, kardeşler arasında kıskançlık duygusunu en aza indirmiş oluruz.

Evde çocuklarımızla yaptığımız aktiviteler yada etkinliklerde kardeşleri bir birine rakip değil birbirlerini aynı grup içinde bulundurarak birbiriyle ortak olmayı öğrenmelerini sağlamamız gerekir.

Bir başka durumda çocuklar arasındaki adalet duygusu yerine eşitlik durumunu sergileme.

Aslında genel olarak ailelerde ben her çocuğuma eşit davranıyorum sözünü duyarız. Yani bir çocuğuma araba alıyorsam diğer çocuğuma da araba alıyorum anlamı ortaya çıkıyor. Ama bu söz o kadarda doğru bir söz değildir. Çünkü her çocuğun bireysel farklılıkların vardır. Yani bir çocuğunuz sporla uğraşmayı seviyorsa, diğer çocuğunuz resim yapmayı ya da masa başında etkinlik yapmayı seviyordur. Bu durumda ise biz ebeveynler olarak çocuklarımızın yapmak istedikleri etkinlikleri ya da faaliyetleri onların yanında bulunarak destek olmamız gerekir. Bu sayede çocuklarımıza biz senin özelliklerini olduğu gibi kabul ediyoruz senin destekçiniz diyerek çocuklara bu duyguları aşılanmış oluruz. Bu sayede kardeşler arasındaki kıskançlığı normal seviyede tutmuş oluruz.

Biz ebeveynler olarak çocuklarımız arasında kavga olmasın, birbirlerine zarar vermesinler diye uğraşırız ama aslında kardeşler birbirleriyle yaşadıkları her olayda problem çözme becerilerini geliştirirler ve kardeşlerin birbiriyle kurdukları iletişimler sayesinde sosyalleşmeleri daha çabuk gelişir.


Furkan Demirtaş
[Yazar]