Evinizde kimin sözü geçiyor?...



YENİ ANKET

Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirebiliyor musunuz?
    Evet(59%)
    Hayır(40%)


Bu Ankete 986 Kişi Katıldı

Evinizde kimin sözü geçiyor?...



Dedenin ön plana çıktığı ataerkil, babanın söz sahibi olduÄŸu babaerkil ve anne merkezli anaerkil aileden sonra ÅŸimdi de çocukların hakim olduÄŸu çocukerkil aile tipi ortaya çıktı.

En saÄŸlıklı aile tipinin babaerkil olduÄŸunu belirten psikologlar, çocukerkil ailelerin genellikle tek ya da iki çocuklularda ortaya çıktığını söylüyor.

Psikolog Fatih Kalkınç, "Çocuk merkezli aileler saÄŸduyudan uzaktır. Bu ailelerde yetiÅŸen çocuklar bağımlı oluyor. Evde otorite elinde olan çocukta, ciddi anlamda cinsel kimlik geliÅŸimi olmuyor. Zevkine ve rahatına düÅŸkün hale geliyor. EÄŸer anne ön planda olursa, erkek çocukta erkeksi duygular çok geliÅŸmiyor." dedi.

"Tektir", "biriciktir" mantığıyla yetiÅŸen çocukların bir süre sonra ailesine her istediÄŸini yaptırdığını ifade eden psikolog Orhan Keskin ise paylaÅŸmayı sevmeyen bu çocukların bencil olduÄŸunu, blöf ve ÅŸantajla istediklerini önce ailelerine, daha sonra da topluma yaptırmak istediklerini belirtti.

Çocukerkil ailelerde anne ve babanın kimliklerini net bir ÅŸekilde ortaya koyması gerektiÄŸini ifade eden psikolog Kalkınç, çocuk merkezli aile olmaktansa anne baba merkezli aile olmanın tercih edilmesi gerektiÄŸini vurguladı. Kalkınç, belirli ölçülerde disiplin kuralları olması gerektiÄŸini, aksi takdirde disiplinsiz yetiÅŸen çocukların ilerleyen yaÅŸlarda toplumun başına dert olduÄŸunu söyledi. Evde otoritenin mutlaka babada olması gerektiÄŸinin altını çizen Kalkınç, "Anne ve baba, bu kimliklerini ön plana çıkarmalı ve çocuklarına öyle davranmalı. Evde otorite belli olmalı ve kesinlikle çocukta olmamalı. Mümkünse babada bulunmalı." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

GeçmiÅŸ yıllarda çocukerkil ailelerin fazla görülmemesinde en büyük etken olarak ailenin kalabalık olmasını gösteren psikolog Keskin, dört beÅŸ çocuklu ailelerde ister istemez otoritenin babada olduÄŸunu ifade etti. Katıldığı seminerlerde yüzde 40-50 oranında tek çocuk sahibi insanların ağırlıkta olduÄŸuna dikkat çeken Keskin, tek çocuÄŸun birçok yönden riskleri bulunduÄŸunu kaydetti. Bunların başında çocuÄŸun paylaÅŸmayı öÄŸrenmemesi ve yaşıtlarıyla beraber oyun oynamada sıkıntı çekmesi geliyor. Bunun sebebinin ailenin çocuÄŸunu çok şımartması olduÄŸunu belirten Keskin, "Çünkü özeldir, biriciktir. Böyle olunca çocuk ister istemez bencil yetiÅŸiyor. Bencil çocuk, ben merkezli olur. Bunları yaparken, evin tek çocuÄŸu olduÄŸunun farkındadır. Aile isteklerine sınır koymazsa, bunlar ileride tavizlere dönüÅŸür. Åžantajla isteklerinin karşılanmasını saÄŸlar. Mesela, ‘Bu isteÄŸimi yapmazsanız yemek yemem ya da okula gitmem der. Böyle olunca aileyi çocuk yönlendirir." dedi. Benzer durumların iki çocuklu ailelerde de gözlenebildiÄŸini söyleyen Orhan Keskin, ailelerin çocuklarını aşırı derece serbest bıraktığını, bu durumda da çocuÄŸun bencil yetiÅŸtiÄŸini kaydetti. Her iki durumda da toplum adına kaygı verici insan tipleri yetiÅŸtiÄŸini belirten Keskin, "Ne diyor aileler, ‘Çocuktur, gençtir. İstediÄŸi gibi oynasın, dilediÄŸi gibi davransın. Bu defa çocuk, küçük bir özgürlüÄŸü kısıtlandığı zaman olaylar patlamaya baÅŸlıyor. Özellikle gençlik döneminde ailesine, ‘evi terk ediyorum diyebiliyor. Bu durumda aile ‘sen gidince biz biteriz gibi sözler sarf ederse çocuk bunu da koz olarak kullanmaya baÅŸlıyor." ÅŸeklinde konuÅŸtu. Bu tarz davranışlarda çocukların belirli yaÅŸlara geldiÄŸinde sistemden kolaylıkla çıkabildiÄŸini ifade eden Keskin, "Aile hatasını anlıyor; ancak hatasını bir anda kesmeye kalkışınca da birçok arızalar çıkıyor. Bunun için üç yaşından itibaren önlem almak gerekiyor. Çocuk belirli ÅŸeyleri öÄŸrenmeye baÅŸladığında, bunları kontrollü bir ÅŸekilde anlatarak, otoriteyi elden bırakmadan sevgi dolu bir yaklaşımla büyütmek gerekiyor." dedi.

Psikologların sözlerine katılan Ahmet Akın isimli vatandaÅŸ, uzun yıllar çocukları olmadığını, olunca da adeta üzerine titrediklerini söylüyor. Biricik oÄŸullarının üzerine fazla titremenin baba ve anne olarak otoritelerini sarstığını daha sonraki yıllarda fark ettiklerini belirten Akın, ÅŸimdilerde çocuklarının saygısızlığına çare olabilecek önlemler almak için çabaladıklarını, ancak birçok ÅŸeyin geçtiÄŸini gördüklerini anlatıyor. Aile baskısı altında, çok çocuklu bir ailenin dördüncü çocuÄŸu olarak yetiÅŸtiÄŸini aktaran Fatma Günay ise İyi niyetini çocuklarının bilerek ya da bilmeyerek suistimal ettiÄŸini vurgulayarak çocuklarının aşırı yaramaz oldukları için insanların rahatsızlık duyduÄŸunu söylüyor.

Bu çocuklar neler yapıyor?

Zaman zaman okula gitmeye biliyor.

Notları diÄŸer öÄŸrencilere göre çok düÅŸük oluyor.

Madde kullanımı sıklıkla görülüyor.

Arkadaşımda kalacağım diye eve uğramıyor.

Farklı ortamlara çok rahat takılabiliyor.

İstediÄŸi zaman eve geç saatlerde dönüyor.

Anne ve babaya karşı saygısızlıkta bulunmaktan çekinmiyor.

 

Yayınlanması için   Sizden Gelenler  bölümümüze gönderdiÄŸiniz diÄŸer yazılar