Çocuğunuzla gerçekten konuşuyor musunuz?

Çocuğunuzla gerçekten konuşuyor musunuz?

Çocuğunuzla gerçekten konuşuyor musunuz?

Tülay Özer

Tülay Özer

Çocuğunuzla aranızda sağlıklı bir iletişim olduğunu ve gerçekten birbirinizi dinleyip, anladığınızı düşünüyor musunuz?

Çocuğunuzla gerçekten konuşmanın, birbirinizi dinleme ve anlamanın yolu nedir?

Sağlıklı ve verimli bir iletişimi kurma ve sürdürmede anne-babalara yardımcı olacak bazı ipuçları:
 
Onunla iletişime önem verdiğinizi gösterin
Öncelikle çocuğunuz sizinle iletişim kurma isteği ve ihtiyacı duyduğunda sizin buna açık olduğunuzu ve buna önem verdiğinizi hissetmelidir.

Bunu sağlamak amacıyla çocuğunuzun hangi zamanlarda konuşmaya ve iletişime daha açık olduğunu belirlemeye çalışmalısınız. Örneğin çocuğunuz uykudan önce, akşam yemeğinden önce ya da arabada olduğunuzda mı daha rahat konuşuyor? Öyleyse bu zamanlarda size rahatlıkla ulaşabilmesini sağlayın ve hatta konuşmaları siz başlatın. Bu, çocuğunuza onun hayatında olup bitenlere önem verdiğiniz mesajını iletecektir.

Haftada en az bir kez çocuğunuzla birebir zaman geçirin ve bu zamanı sadece çocuğunuza ayırın. Çocuğunuzun, örneğin sevdiği müzik  türü, şarkıcılar, spor faaliyetleri gibi, ilgi duyduğu konuları öğrenin ve bunlara ilgi gösterin.

Konuşmaları, soru sorarak başlatmak yerine, kendi düşüncelerinizi paylaşarak başlatın.

Kendisini dinlediğinizi bilmesini sağlayın
Çocuğunuz herhangi bir endişesini anlatmaya başlarsa, o anda yaptığınız işi bırakarak onu dinleyin.

Söylediği şeylerle ilgilendiğinizi, sözünü kesmeden belli edin.

Cevap vermeden önce sözünü bitirmesini bekleyin.

Söylediklerini doğru olarak anlamış olduğunuzdan emin olmak amacıyla duyduklarınızı tekrar edin.

Şiddetli tepkilerinizi yumuşatarak ifade etmeye gayret edin.

Çok öfkeli veya çok savunmacı bir tutum benimsemeniz çocuğun karşılıklı iletişime devam etmesini engelleyebilir.

Kendi görüşünüzü ifade ederken onun fikirlerini bastırmamaya ya da kötülememeye özen gösterin.

Görüş ayrılıklarının olabileceğini belirtin
Kimin haklı olduğu konusunda tartışmayın, bunun yerine "bana katılmadığını biliyorum, ama ben böyle düşünüyorum" gibi cümlelerle onun görüşünü de anladığınızı, ama sizin farklı düşüncede olduğunuzu belirtin.

Kendinize değil onun duygularına odaklanın
Konuşmanız sırasında kendi duygularınız yerine çocuğun duygularına odaklanın.

Çocuğa belli bir konuşmada sizden beklentisini sormayı ihmal etmeyin. Örneğin sadece dinlemenizi mi, tavsiye de bulunmanızı mı, duygularıyla başa çıkmada yardımcı olmanızı mı yoksa bir sorunun çözümünde yol göstermenizi mi istiyor?

Örnek olun
Unutmayın ki çocuklar taklit ederek öğrenirler. Öfkesini ifade etme, sorunları çözümleme ve zor duyguların üstesinden gelme konusunda büyük ihtimalle sizin gösterdiğiniz yolu izleyeceklerdir.

Bu açıdan sizin "söylediklerinizden" ziyade yaptıklarınız büyük önem taşıyacaktır.

Çocuğunuzla gerçekten konuşun, ona ders vermeyin, eleştirmeyin, tehdit etmeyin ya da kırıcı şeyler söylemeyin.

Seçim yapmasına izin verin
Çocuklar kendi yaptıkları seçimlerle de çok şeyler öğrenirler. Yaptıkları seçimlerin sonuçları tehlikeli olmadığı sürece müdahale etmemeye gayret edin.

Unutmayın, çocuklar bazen canlarını sıkan şeyin yalnızca küçük bir bölümünü söyleyerek sizi test ederler. Söylediklerini dikkatle dinler ve konuşmaya teşvik ederseniz konunun tamamını paylaşabilirler.

Anne-baba olmak zor iştir
Dinlemek ve konuşmak çocuklarınızla arasındaki sağlıklı ilişkinin anahtarıdır. Ancak anne-baba olmak zor bir iştir ve özellikle de anne-babalar başka baskılarla da uğraşmak zorunda olduklarından, özellikle de ergenlik çağındaki çocuklarla iletişimi devam ettirmekte zorlanabilirler.

Bu tür sorunlarınız çok uzun bir süredir devam ediyorsa, size nasıl yardımcı olabileceklerini öğrenmek amacıyla bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşmeyi de düşünebilirsiniz.


Sizden Gelenler
Yayınlanması için gönderdiğiniz yazılar [Yazar]